19 Ocak 2010 Salı

my life.

She loved saying ‘Earl Grey’..and would like one day to marry someone called Earl Grey. They would live in a castle in Scotland, have 9 babies, 2 ducks and a dog called Kevin.

12 Aralık 2009 Cumartesi

In heaven all the interesting people are missing.

6 Aralık 2009 Pazar

hı hı

Cocaine is God's way of saying that you're making too much money.

16 Kasım 2009 Pazartesi

s

The best ideas come as jokes. Make your thinking as funny as possible.

4 Mart 2009 Çarşamba

S

We are generally the better persuaded by the reasons we discover ourselves than by those given to us by others.

28 Ocak 2009 Çarşamba

one more

The creator of the universe works in mysterious ways. But he uses a base ten counting system and likes round numbers.

11 Ocak 2009 Pazar

life sux

The sun goes up and then it goes down. But everytime that happens, what do you get? You get a new day. You get a new one. When you breathe, you inhale and you exhale, but every single time that you do that you're a little bit different then the one before. We're always changing. And its important to know that there are some changes you can't control and that there are others you can.

25 Aralık 2008 Perşembe

what you have done.

Experience is simply the name we give our mistakes.

20 Aralık 2008 Cumartesi

->

It is a good rule in life never to apologize. The right sort of people do not want apologies, and the wrong sort take a mean advantage of them.

16 Kasım 2008 Pazar

_

In physics, you don't have to go around making trouble for yourself - nature does it for you.

9 Kasım 2008 Pazar

o.w.

There are only two kinds of people who are really fascinating: people who know absolutely everything, and people who know absolutely nothing.

7 Kasım 2008 Cuma

bak şimdi

The more things a man is ashamed of, the more respectable he is.

6 Kasım 2008 Perşembe

2

There are two cardinal sins from which all others spring: Impatience and Laziness.

4 Kasım 2008 Salı

:?

Here's a rule I recommend: Never practice two vices at once.

28 Ekim 2008 Salı

play or die

Play: Work that you enjoy doing for nothing.

...

ünlü bi türk büyüğü demiş ki: bu ne lan amuna koyum.

20 Ekim 2008 Pazartesi

.

> Denial
> Anger
> Bargaining
> Depression
> Acceptance

12 Ekim 2008 Pazar

hahah

sağlam şoför kalmaz rampada,müslüm baba sığmaz i-pod'a.

..

Laziness is nothing more than the habit of resting before you get tired.

8 Ekim 2008 Çarşamba

Buda Benden Olsun!!!!! Ben mi? BenX

Nedir, ne oluyor, unuttunuz mu yoksa yaşadığınızı, günler, kızgın küller gibi bütün duygularınızı kavurup öldürerek mi geçiyor üzerinizden, bir müzik sesiyle şöyle bir koltuğunuzda doğrulduğunuz, aniden bir yaz yağmuru gibi boşanıveren sebepsiz sevinçlere inanmıyor musunuz, bir ağaç gölgesinde bir an durmak, bir akşam üstü denize baktığınızda bu sonsuz suların kıpırtısına şaşmak yok mu artık, el ele tutuşmak, bir avucun bir başka avuca dokunmasının yarattığı ürperti de hayal hanesinde kendine bir yer bulmuyor mu, bitti mi bu macera, çekildiniz mi bu hayattan, hayatın sizin bulunmadığınız yerlerde yaşandığına mı inanıyorsunuz, daha bitmeden bitirdiniz mi her şeyi, yorgun ruhunuz yeni coşkular için hazır hissetmiyor mu kendini. Delirdiniz mi siz?

Şu köşe başında karşınıza ne çıkacağını ne biliyorsunuz, biliyorum genellikle köşe başlarında açlık, acı ve ölüm çıkıyor karşınıza ama kim bilir,belki eski bir dosta, belki güzel bir kadına, belki okunmuş kitaplar satan bir sahafa da rastlayabilirsiniz, bir piyano sesi duyabilirsiniz ya da bir Rumeli türküsü açık bir pencereden, bir söğüt ağacı görebilirsiniz çocukken kabuğundan düdük yaptığınız, dans adımlarıyla yürüyen bir çift bacak geçiverir önünüzden. biri bir ıslık çalabilir, hatta siz bile çalabilirsiziniz.

Ne sevinci, ne hayatı, ne eğlencesi para yok ki diyorsanız eğer ve eğlenmek için paranın gerekliliğine bu kadar inanıyorsanız, emin olun paranız olduğunda da eğlenemezsiniz, para eğlenmeyi çeşitlendirir sadece ama eğlenceyi yaratmaz, öpüşmek parayla değil, şarkı mırıldanmak parayla değil, acaba o şimdi ne yapıyor diye düşünmek parayla değil, tv'de iyi bir film seyretmek parayla değil, sizin için demlenmiş bir bardak çayı, bu benim için yapıldı diye neredeyse gururla alıp, bardağı ince belinden sıkıca kavrayıp içmek parayla değil.

Hayat diye bir şey var. Sadece sizin olan, sadece size ait, içinde sadece sizin gördüğünüz çiçekler açan, yalnızca sizin müziklerinizin çaldığı bir bahçe var, sokmayın oraya öyle herkesi, çiçeklerinizi başkalarının çapalamasını beklemeyin, şarkılarınızı başkalarına söyletmeyin, anladık ahmaklıklar oluyor, aptalca kararlar veriliyor, hepinizin hayatından bir şeyler çalınıyor, hayalleriniz teker teker buduyorlar, ümitlerinizi öldürüyorlar, çaresiz bırakıyorlar sizi, yenildiniz belki de, yenilginin ağır yaralarını taşıyorsunuz ruhunuzda ama gene de bir hayatınız var sizin, sadece size ait bir bahçeniz, durup soluklanacağınız, yaralarınızı yıkayacağınız, çiçeklerini seyredebileceğiniz bir bahçe, soğukta bir bira içebilirsiniz, bir ağacın gölgesinde durabilirsiniz bir an, sabaha karşı uyanıp her ay yeniden doğan hilale bir bakabilirsiniz, çok sevdiğiniz bir kitabı bir daha karıştırabilirsiniz, aşık olabilir ya da aşık olmayı düşünebilirsiniz. Sevdikleriniz özleyebilir ve bir gün yeniden kavuşabileceğinizi hayal edebilirsiniz, geceleri ağaçların daha değişik koktuğunu fark edebilirsiniz, yeni bir salata icat edebilirsiniz, saçlarınızı her zamankinden daha değişik kestirebilir, evinize bir gün de başka bir yoldan gidebilirsiniz, alışkanlıklarınızı değiştirmek için kendinize karşı müthiş bir savaş açabilirsiniz.

Hayat diye bir şey var, her zaman size keşfedilecek geniş alanlar bırakan, ne kadar yaşarsanız yaşayın daima bilmediğiniz, kuytularına sokulamadığınız bir hayat, sadece size ait bir hayat.Biliyorum dertler çok, ahmaklıklar yapılıyor, sıkıntılar bitmiyor, günler birbiri ardına buruşup eskiyor, yorgunsunuz, belki yeniksiniz. Teslim mi olacaksınız peki? Hayal kurmayacak mısınız, çılgınca sevişmeyecek misiniz, ağaçlara bakmayacak mısınız, denizler şaşmayacak mısınız, ani ve sebepsiz sevinçlere inanmayacak mısınız, bir tabak semizotunun tahmin edemeyeceğiniz kadar lezzetli olabileceğini hiç düşünmeyecek misiniz, sizin için demlenmiş bir bardak çayı, bardağı belinden kavrayıp içmeyecek misiniz her şeyi. Delirdiniz mi siz? Hayat diye bir şey var, evet orada, elinin hemen yanında duruyor.

27 Eylül 2008 Cumartesi

_

Not only is the universe stranger than we imagine, it is stranger than we can imagine.

22 Eylül 2008 Pazartesi

language

“If you say, I love you, then you have already fallen in love with language, which is already a form of break up and infidelity.”

21 Eylül 2008 Pazar

_

sanırım en kötüsü ne istediğini bilmemek

19 Eylül 2008 Cuma

kafatasina mahkum olmus beyin icin ozgurluk herseyi bilmekle mumkun olabilecek bir utopya ya da yok olup zamandan bagimsizlasmak kadar kolay bir nihayet olabilir. olmayabilir de. bilmemiz gereken hicbirsey de olmayabilir. hersey gereksiz olabilir. hatta oyledir dersen gercekten oyle olan cinsten bir hayatin cozumu, sona varis, murada eris olabilir. hersey mumkun olabilir, hicbiri gercek olmayabilirken.

16 Eylül 2008 Salı

>>>

The past is a foreign country; they do things differently there.

15 Eylül 2008 Pazartesi

time is not round

silence at the beginning means nothing, at the end everything. and meaning finds itself the right place only in the past.

sia-sweet potatoe

she cooks you sweet potato, you don't like aubergine
she knows to boil the kettle when you hum bars from Grease
she senses you are lonely but still she can't be sure
and so she stands and waits, stands anticipating your thoughts

vvv

Where's the good in goodbye?

hurts

I've learned that good-byes will always hurt, pictures will never replace having been there, memories good and bad will bring tears, and words can never replace feelings.

12 Eylül 2008 Cuma

To Leave or To Stay

Two faces of life are included together only in remoteness. One face is always seen by the one who looks from the other side. The degree of their loneliness depends on the amount of the tear which is spent by the one who stays and, which is kept by the one who leaves.

_____

Sometimes being a friend means mastering the art of timing. There is a time for silence. A time to let go and allow people to hurl themselves into their own destiny. And a time to prepare to pick up the pieces when it's all over.

.

In the end, we will remember not the words of our enemies, but the silence of our friends.

9 Eylül 2008 Salı

//

Age is something that doesn't matter, unless you are a cheese

5 Eylül 2008 Cuma

::::::

When a person can no longer laugh at himself, it is time for others to laugh at him.

4 Eylül 2008 Perşembe

.

I have lost friends, some by death... others through sheer inability to cross the street.

23 Ağustos 2008 Cumartesi

kasar

az kasardan tost cok kasardan dost olmaz.

i think

A bookstore is one of the only pieces of evidence we have that people are still thinking.

18 Ağustos 2008 Pazartesi

I can't understand why a person will take a year to write a novel when he can easily buy one for a few dollars.

15 Ağustos 2008 Cuma

zoo

Zoo: An excellent place to study the habits of human beings.

13 Ağustos 2008 Çarşamba

...

It is our job to start thinking where science stops

8 Ağustos 2008 Cuma

11

Computer dating is fine, if you’re a computer.

30 Temmuz 2008 Çarşamba

bi daa içmicem.

"Günlük hayatın sıkıntısından biraz silkeler insanı, her şeyin aynı olmasından. Kişiyi bedenin ve aklın dışına çıkarıp duvara yapıştırır. Sanırım içmek, ertesi sabah tekrar hayata dönülebilen ve her gün tekrarlanabilen bir intihar şeklidir."

Charles Bukowski

29 Temmuz 2008 Salı

arayis

yarim bazen tamdan iyidir. belki yani. tamamlanmadan, henuz yaridayken tam'in daha iyi olacagina kim tum kalbiyle inanabilir ki. gerceklesmemis olasiliklarin ve gerceklesirken yarim kalmis olasiliklarin hayatimiza kattigi mana bunlarin soyut olmalari, sadece firsati kacirmis birer ihtimal olmalari nedeniyle belki de daha derindir. kimbilir.

23 Temmuz 2008 Çarşamba

words

Sen bir dakika bile ekleyemezsin ömrüme...
Günlerimi acıyla kısaltabilirsin.
Ömrümden geceler kopartabilirsin.
Ama bir tek gün bile katamazsın...
Yüzümdeki kırışıklıkların artmasına katkıda bulunabilirsin.
Ama zamanın oluşturduğu tek bir çizgiyi bile yok edemezsin...
Sözlerinle beni öldürebilirsin ama.
Bir Kez Öldüm Mü
Karşılığında Dünyayı Bile Versen , Bana Can Veremezsin...

19 Temmuz 2008 Cumartesi

flagpole sitta

i had visions, i was in them
i was looking into the mirror
to see a little bit clearer
rottenness and evil in me
fingertips have memories
mine can't forget the curves of your body
and when i feel a bit naughty
i run it up the flagpole and see who salutes
(but no one ever does)
i'm not sick but i'm not well
and i'm so hot cause i'm in hell
been around the world and found
that only stupid people are breeding
the cretins cloning and feeding
and i don't even own a tv
put me in the hospital for nerves
and then they had to commit me
you told them all i was crazy
they cut off my legs now i'm an amputee, god damn you
i'm not sick but i'm not well
and i'm so hot cause i'm in hell
i'm not sick but i'm not well
and it's a sin to live so well
i wanna publish zines
and rage against machines
i wanna pierce my tongue
it doesn't hurt, it feels fine
the trivial sublime
i'd like to turn off time
and kill my mind
you kill my mind
paranoia paranoia
everybody's coming to get me
just say you never met me
i'm going underground with the moles
hear the voices in my head
i swear to god it sounds like they're snoring
but if you're bored then you're boring
the agony and the irony, they're killing me
i'm not sick but i'm not well
and i'm so hot cause i'm in hell
i'm not sick but i'm not well
and it's a sin to live so well

14 Temmuz 2008 Pazartesi

An optimist stays up to see the New Year in. A pessimist waits to make sure the old one leaves.







dipnot: ordan burdan çalıp çırpıp qoute yapıyorum leş bi insanım

13 Temmuz 2008 Pazar

tiananmen square

9 Temmuz 2008 Çarşamba

ein

I wish to do something Great and Wonderful,
But I must start by doing the little things like they were Great and Wonderful

Kusur benim imzamdır.

" Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı."

8 Temmuz 2008 Salı

demiş ki...

Kusurların kutsal bir yanı olmuştur hep. Asla onları düzeltmeye kalkışmayın. Tam tersini yapın: Onları usa vurun, iyice anlayın. Ancak o zaman onları yüceltebilirsiniz.

7 Temmuz 2008 Pazartesi

inhale-exhale

The sun goes up and then it goes down. But everytime that happens, what do you get? You get a new day. You get a new one. When you breathe, you inhale and you exhale, but every single time that you do that you're a little bit different then the one before. We're always changing. And its important to know that there are some changes you can't control and that there are others you can.

*umut dolu bir düğün postu da benden o halde.

3 Temmuz 2008 Perşembe

bi ek daha

uykusuz'un kapağını görmenizi isterim..

2 Temmuz 2008 Çarşamba

bi VTRmiz var

efendim araya reklam alıyorum ve kağanın düğün postunu takdim ediyorum.
buyrun burdan yakınız

29 Haziran 2008 Pazar

aaaa

bombos kaldiysa sokaklar
araliklar bizi saklar
iste o an o dudaklar
opulmez mi yesil gozlum

uuuu

fingertips have memories
mine can't forget the curves of your body

25 Haziran 2008 Çarşamba

...

Experience teaches only the teachable.

24 Haziran 2008 Salı

when it gets dark

"her şeyi bilmek için, belki de hiçbir şey bilmemek gerektiğinden, ademoğullarından bazıları, bildikleri her şeyi unutmaya hayatlarını adadı."

olası dramatik film müzikleri - 1


Here She Comes - B. Fleischmann & Ms. John Soda

23 Haziran 2008 Pazartesi

saksı template

Ben burada saksı gibi duruyorum. Saksı değilim ben; ...insert name here...'um. Bana saksı muamelesi yapamazsınız. Bana arada bir soracaksınız. Herkes konuşuyor; burada altı saattir oturuyoruz, hiç bana iki laf gelmedi. Niye böyle haksızlık yapıyorsunuz? İşte bu da reyting yapar işte al sana. Ben reytingi çok iyi bilirim. Ben sahneyi nasıl evirir çeviririm. Ben bilirim o işi, ama beni göz ardı etmeyin. Lütfen ben burada otururken benim ağırlığıma uygun hareket edin. Ben büyük bir sanatçıyım.
Gelmiş geçmiş en büyük sanatçılardan biriyim. Ben Türkiye´de Türk popunu ilk kuran adamım. En çok bana soracaksınız.

some

doğru ile yanlış arasındaki tek fark zamandır.

22 Haziran 2008 Pazar

3-5

I have come to believe that the whole world is an enigma, a harmless enigma that is made terrible by our own mad attempt to interpret it as though it had an underlying truth.

20 Haziran 2008 Cuma

one

"Kimi; sev beni diye bağırır, kimi ; sevme beni diye...Ama bir tür vardır, en kötüsü en mutsuzu da odur. Hem sevme beni der, hem de; bana sadık kal."

truth

''gerçekten de hikayenin sonuna geliyoruz. ve çok yükseklerden düşeceğiz. unutuyoruz. hissetmiyoruz. istemiyoruz. yaptıklarımız, daha çok eski alışkanlıklar. konuşmalarımız, elli kelimelik bir bulmaca. çok fazla tanıdık hayatı. şimdi kusma zamanı! ama her tükürdüğümüz pislik, yanında bizden bir parça da götürüyor...''

unique

Human beings, who are almost unique in having the ability to learn from the experience of others, are also remarkable for their apparent disinclination to do so.

19 Haziran 2008 Perşembe

one

Laughter and tears are both responses to frustration and exhaustion. I myself prefer to laugh, since there is less cleaning up to do afterward.
(Kurt Vonnegut)

16 Haziran 2008 Pazartesi

0*0

The future is here. It's just not widely distributed yet.

15 Haziran 2008 Pazar

biraz da nostalji

choose life. choose a job. choose a career. choose a family. choose a fucking big television. choose washing machines, cars, compact disc players and electrical tin openers. choose good health, low cholesterol, and dental insurance. choose fixed interest mortgage repayments. choose a starter home. choose your friends. choose leisurewear and matching fabrics. choose diy and wondering who the fuck you are on a sunday morning. choose sitting on that couch watching mind-numbing, spirit crushing game shows, stuffing junk food into your mouth. choose rotting away at the end of it all, pishing your last in a miserable home, nothing more than an embarrassment to the selfish, fucked up brats you spawned to replace yourself. choose a future. choose life... but why would i want to do a thing like that?

14 Haziran 2008 Cumartesi

some words about god!

sevdiğim bi kaç tanrısal hezeyan da şunlardır...

- allahım sen soktun sen çıkart !
- ey yumurtaya can veren allahım, bu kulunu neden unuttun?

12 Haziran 2008 Perşembe

sayı

I'm a professional cynic but my heart's not in it

11 Haziran 2008 Çarşamba

667

öyle çok detay var ki hayatta...
ve bir o kadar da tesadüf.
insanın gözünü kapatıp koşası geliyor bazen.
bazende gözleriniz bağlanıyor
ya da daha beteri detaylar törpüleniyor elinize kıymık batmasın diye...

9 Haziran 2008 Pazartesi

0 noktası

- mutlu olmak değil artık dileğim,bilinçli yalnız olmak, demiş zat-ı muhterem.
- ne diyosun ?
- yok bişi, yoluna devam et sen.

27.99

gercek, ulastigini anladigin anda mi gercek sadece yoksa, sonradan, ulastigini sandigini anladigin anda mi yalan oluyor da diger hersey gercek oluyor ayirdetmek zor. gercekten.

26.75

tecrubeli kamikaze basarisiz olandir.

25

bembeyaz kugular, kugulu parkin havuzuna sicar.

22

noronlarin kisa devresi, gecici delilik hali, hafif zirhli yumusak cinnet, kimyasal bozulma, benlik ve bilinc kaybi, deger yitimi, zaman ve mekan algilarinda kayma seklinde parcalara ayirip tanimlamazsak guzel birseydir ask.

o zaman

buyrun. hoş geldiğinizi gösterin...

8 Haziran 2008 Pazar

8

"punk's not dead, just has grown old"

7

sometimes the things we can't change, end up changing us.

6

hayat, benden aldıklarını nerene sokacaksın çok merak ediyorum.

5 Haziran 2008 Perşembe

5

Nobody realizes that some people expend tremendous energy merely to be normal.
(camus)

4 Haziran 2008 Çarşamba

4

ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.
(nietzsche)

3 Haziran 2008 Salı

3

In the beginning the Universe was created. This has made a lot of people very angry and has been widely regarded as a bad move.
(Douglas Adams)

2

Doit-on se courber encore et toujours pour un ligne droite ?

1

The nice part about being a pessimist is that you are constantly being either proven right or pleasantly surprised.